24 Kasım 2016 Perşembe

Patchwork Nedir? Nasıl Yapılır?






























Eskiden, her şeye ulaşmak bu kadar kolay değildi. Hazır giyim, neredeyse yok denecek az üretim yapıyor ve çok pahalıya satıyordu. Sanayileşmenin henüz yaşanmadığı dönemlerde, elde etmenin çok zor olduğu kumaşlar, kullanılmaktan eriyip yok olana kadar kullanımda kalıyordu. Üretim için kullanılacak hammaddenin elde edilmesi, sonrasında işlenmesi ve kumaş haline getirilmesi neredeyse tamamen elle yapılıyordur.

Kumaştan bir giysi yıprandığında ya da yırtıldığında, sağlam kalan yerleri kesilerek, yeniden dikilerek başka bir şekilde yeniden kullanılıyordur. Bu işlem, zamanla eldeki kumaşı parçalarının çok küçülmesine ve birbiriyle alakasız pek çok kumaş parçasının birikmesine sebep oluyordu. Aynı zor şartlar nedeniyle, bu küçük kumaş parçaları atılamazdı, değerlendirilmesi zorunluydu. Eski örgü kazaklar, yeni bir battaniyeye dönüştürülebilirdi. Eski gömlek kumaşı parçaları, uygun şekilde kesilip dikilerek yeni bir yatak örtüsü olabilirdi.

PATCHWORK NEDİR?

Patch, İngilizcede yama anlamına gelmektedir. Yama işi olarak çevrilebilir. Anadolu kültüründe Kırkyama olarak isimlendirilen bu el işi, benzer zor şartlar nedeniyle tüm dünya üzerinde kadınların eski kumaşları değerlendirmek için yaptığı bir iştir. Eskiden, artan kumaşları değerlendirmek veya eskiyen giysileri dönüştürmek için yapılan bu el işi, zamanla sabır ve beceri göstergesi olduğundan, yeni kumaşlarla da üretilmeye başlanmıştır.

Patchwork, kısaca; büyük titizlik, sabır ve beceri gerektiren bir kumaş değerlendirme sanatıdır. Sanattır, çünkü birleştirilen kumaşların desenleri ve renkleri uygun şekillerde birleştirilerek çok güzel motifler elde edilmektedir. Birbirine uygun kumaşları kullanmak, renkleri uydurmak ve düzgün şekilde birleştirebilmek için de yüksek bir zevk sahibi olmak gereklidir.

PATCHWORK NASIL YAPILIR?

Oluşturulmak istenen herhangi bir şekil yok ise, kumaşlar kare ve çokgen şeklinde kenarları olacak biçimde kesilir. Genellikle, tüm parçalar aynı boyda ve aynı şekilde olmalıdır. Bazı patchwork çeşitlerinde, tüm bu parçalar, üstte görünecek yüzün tersine doğru tüm kenarlardan katlanarak, içine doğru ince bir dikiş ile dikilir. Tüm parçalarhazır olduktan sonra birleştirilmeye başlanır.

Normal bir patchwork işinde, tüm parçaların eşit ve düzgün şekilde kesilip, ipliklerinden arındırılması gereklidir. Sonrasında, birleştirilecek kenarlar karşılıklı olarak içe doğru katlanıp birleştirilir ve sağlam bir şekilde birbirine dikilir. Örneğin; kare şeklinde bir kumaş kullanıyorsanız, ilk parçanın dört kenarı da, diğer benzer kumaş parçaları ile dikilerek çevrelenmiş olmalıdır. Sonra, eklenen diğer karenin, boşta kalan diğer üç kenarı da diğer kumaş parçaları ile dikilmelidir. Bu şekilde, elde edilmek istenen büyüklüğe ulaşana dek, dikme işlemi devam eder. İki veya daha fazla aynı renkli kumaşların, düzenli olarak dikilmesi ile oluşturulabileceği gibi, birbirinden tamamen farklı ve uyumsuz kumaşlarla da aynı şekilde üretilebilir.

Renklerin uyumu, tamamen üreten kişiyle alakalı olduğu halde, birleştirilecek kumaş cinsleri seçilirken, aynı türden olmasına dikkat etmekte fayda var. Örneğin; kot kumaşından bir parça ile kesilmiş örgüden bir parçayı birleştirmek, şıklıktan uzak ve kullanışsız bir sonuç ortaya koyacaktır.

PATCHWORK NERELERDE KULLANILABİLİR?

Eski kumaş pantolonlar, kesilip temizlendikten sonra, parçalar kırkyama şeklinde birleştirilerek, çok değişik ve işlevsel bir perde elde edilebilir. Eskiyen kazaklar, uygun şekilde kesilip birbirine dikilerek, yumuşak ve sıcak
bir battaniyeye dönüştürülebilir.

Eski elbise, gömlek gibi giysiler, uygun şekilde kesilip dikilerek, altında tek parça bir kumaş eklenerek, şık ve gösterişli bir yatak örtüsü elde edilebilir. Çok daha küçük parçalar, belli bir deseni oluşturacak şekilde birleştirilerek, sanatsal panolar yaratılabilir. Birbirine uygun renkteki iki farklı kumaş, sabır, titizlik ve beceri ile birleştirilerek, güzel bir koltuk örtüsü yapılabilir.
www.sporset.com

22 Kasım 2016 Salı

BLACK FRİDAY NEDİR?


Black Friday, Kara Cuma anlamına gelen, Kanada’da ekim ayının ikinci pazartesi, ABD’de ise kasım ayının dördüncü perşembesi kutlanan şükran gününden sonra gelen ilk cumaya verilen isimdir. Genel olarak Amerika’da ve daha birçok ülkede kabul edilen bu günde, mağazalar beklenmedik derecede büyük indirimler yaparak çok erken saatlerde açılıp, geç saatlerde kapanır. Resmi bir tatil sayılmayan bu gün, İngiltere ve Kanada’da da yaygındır.


Rivayete göre Black Friday’in tarihi 1960’lı yıllara kadar gitmektedir. Şükran Günü sebebiyle insanların alışveriş için önünde kuyruklar oluşturduğu mağazalar, tıklım tıklım dolu sokaklar ve her daim sıkışık olan trafik sebebiyle o gün çalışanlar bu günü sıklıkla Kara Cuma olarak anmıştır. Zamanla bu tabir insanların diline yerleşmiş ve alışveriş çılgınlığının yaşandığı bu gün bu isimle anılmaya başlanmıştır. Bu güne ilk zamanlarda yüklenen anlam olumsuz gibi görünse de, alışveriş toplumunun büyük bir yer kapladığı günümüzde bu anlam giderek daha olumlu hale gelmiştir. Özellikle Amerika’daki büyük mağazalar her yıl Black Friday gününde kapılarını daha erken açmakta ve mağazalarda çalışanların mesai saatleri daha uzun olmaktadır.
Black Friday gününde en çok indirimin görüldüğü alan elektronik eşyalar olmaktadır. Okulların açıldığı dönemlerde ve yaz dönemlerinde sıklıkla toplu indirim kampanyalarının yapıldığı Amerika’da bile bu gün, oldukça büyük indirimler görülmektedir. Özellikle bilgisayar, telefon, beyaz eşyalarda indirim olmaktadır.
Elektronik ürünlere ek olarak tekstil alanında da birçok büyük mağaza kayda değer indirimlere imza atmaktadır. Günlük tekstil ürünlerinin yanında en çok ve şüphesiz faydalı indirimlerin görüldüğü ürün gelinlikler olmaktadır. Gelin adaylarının uzun kuyruklar oluşturduğu gelinlik mağazalarının görüntüleri her sene haberlere, internet sitelerine çıkmaktadır.
Alışveriş çılgınları için oldukça iyi bir fırsat gibi görünen bu günün şüphesiz olumsuz yanları da vardır. Bunlardan biri, bu güne Kara Cuma denmesinin başka bir sebebi olarak, insanların bu günde, büyük indirimlere kendilerini kaptırıp ihtiyaçları olandan fazlasını almaları ve kaçınılmaz olarak maddi sıkıntı yaşamalarıdır.
Diğer bir olumsuz yanı ise Black Friday gününde sıklıkla karşılaşılan şiddet olaylarıdır. Aşırı kalabalıktan dolayı kaza oranları her yıl daha da artmaktadır. Büyük mağazaların Black Friday açılışlarında müşteriler büyük bir hızla mağazaya giriş yapmaya çalışmakta, bunun sonucunda kazara çalışanlara ya da ürünlere zarar verebilmektedir. Mağaza arabalarının da kalabalıkta yanlış kullanımı sonucunda yaralanma vakaları görülmektedir. Örneğin 2008 yılında, ABD’nin New York şehrinde büyük bir mağazanın önünde kapıların açılmasını bekleyen müşteriler, mağazanın kapısını kırmış ve 34 yaşındaki bir çalışanın ölümüne sebep olmuşlardır.
Black Friday çılgınlığının yaşandığı ülkelere ziyareti mümkün olmayanların da düşünüldüğü Cyber Monday günü vardır. Black Friday’den sonra gelen pazartesi gününde, internet üzerinden  satışa sunulan bir çok üründe büyük indirimlerden faydalanılabilir. Daha ayrıntılı bilgi için www.sporset.com adresinden ulaşabilirsiniz.

21 Kasım 2016 Pazartesi

Spor Deyip Geçmeyin

Spor yaralanmalarına ilk müdahaleyi kendiniz yapın!

Spor yaralanmalarında ilk müdahaleyi yaranın şiddetine ve cinsine göre kendiniz de yapabilirsiniz. İşte ilk müdahale tüyoları...
Profesyonel sporcular için sakatlanma ve yaralanmalar oldukça önemli. Ani kas hareketleri veya yanlış yapılan egzersizler sonucunda oluşan yaralanmaların yanında elverişsiz zemin ve kötü hava koşulları nedeniyle oluşan çevresel faktörler de yaralanmalarda önemli rol sahibi. Spor yaralanmalarında ilk müdahaleyi yaranın şiddetine ve cinsine göre kendiniz de yapabilirsiniz.

Spor yaralanmalarında ilk müdahale tavsiyeleri
Temas sporu yapanlarda meydana gelen kas-tendon yaralanmalarında en sık görülenler adele ezilmesi, lif yırtılmaları olarak bilinir. Bağ dokusunda yer alan yaralanmalarda ise eklem burkulmaları, diz iç yan veya dış yan bağların yaralanması yanında kırık çıkıklar da spor sakatlıklarında önemli yer tutuyor.Spor yaparken herhangi bir sakatlanma veya yaralanma ile karşı karşıya kaldığınızda kendinizi istirahat pozisyonuna alarak sakatlanan yerde ödem gelişmemesi için buz tedavisi uygulayın. İlk yardım müdahalesi olarak kesinlikle herhangi bir ilaç almayın. Çünkü yanlış ilaç uygulaması tehlikeli birtakım durumları ortaya çıkarabilir. Birkaç buzu herhangi bir bez veya torbaya koyarak cilde uygulamalı, direkt cilt ile temas ettirmekten kaçınmalısınız. En az 10-15 dakika süreyle uygulayacağınız buz tedavisini 3 saat ara ile günde 5 veya 6 kez uygulayabilirsiniz. Yaralanan bölge bandaj ile sarılmalı ve alt bacak yaralanmalarında bacak kalp seviyesine kaldırılmalı ve bu pozisyon korunmalıdır.
Sakatlıklarda soğutucu spreyler kullanmak da bölgenin rahatlamasını sağlar. Sakatlanan yerde ağrı, hareket kısıtlığı, sıyrıklar ve şişlik gibi bulgular görülmesi normaldir. İlk müdahaleyi kendiniz yaptıktan sonra derhal bir uzmana görünmeniz istenmeyen sonuçları önleme konusunda önemlidir.
Sakatlıkların tanısı için bilgisayarlı tomografi, grafi veya ultrason gibi tanı cihazları kullanılarak sakatlıklar hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak mümkün. Sakatlık semptomlarını azaltmak için ağrı kesici ve ödem gidericileri doktor reçetesi ile tüketebilirsiniz. Akut sakatlık ve yaralanma durumu sona erdikten sonra bölgenin hareket kabiliyetini yeniden kazanması için çeşitli egzersiz yöntemleriyle fizik tedavi uygulaması kasların tekrar eski formuna kavuşmasına yardım eder.
Eklem içi yaralanmalarda ise cerrahi yöntemler uygulanarak sakatlıkların tedavisi sağlanabilir. Tendon yaralanmaları da cerrahi müdahale ile düzeltilir ve ameliyat sonrasında düzenli istirahat gerektirir.

17 Kasım 2016 Perşembe

SAĞLIKLI VE BAKIMLI SAÇLAR HAYAL DEĞİL.

SAĞLIKLI VE BAKIMLI SAÇLARA SAHİP OLMAK HER KADIN İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR. ANCAK SAÇLARIMIZ ÇEŞİTLİ NEDENLERDEN DOLAYI SAĞLIĞINI VE PARLAKLIĞINI YİTİRDİĞİ İÇİN BU HER ZAMAN MÜMKÜN OLMAZ. SİZİN İÇİN BAKIMLI, SAĞLIKLI VE IŞIL IŞIL SAÇLARA KAVUŞMANIN İPUÇLARINI ARAŞTIRDIK.

HATALARINIZI GÖZDEN GEÇİRİN

Pek çoğumuz saç bakımı sırasında hata yapıyoruz ve en önemlisi de bu hataların farkına varamıyoruz. Bu sebeple saç bakımı sırasında yaptığımız hataların farkına varıp en kısa zamanda bu hataları tekrarlamaktan kaçınmalısınız.

SAÇLARINIZI TANIYIN

Sağlıklı ve bakımlı saçlara kavuşmanın yolu, saç tipinizi bilmekten ve ona özel bakım uygulamaktan geçiyor. Bu konuda bir saç uzmanından yardım alabilirsiniz. Saç tipinize uygun ürünlerle eskisinden daha sağlıklı saçlara kavuşacağınıza emin olabilirsiniz. Kuru saçlara sahipseniz nemlendirici, yağlı saçlara sahipseniz yağ dengeleyici özelliğe sahip ürünleri tercih etmelisiniz.

KULLANIŞLI BİR MODEL SEÇİN

Saçlarınızı kolay kullanabileceğiniz, yüz şeklinize ve saç tipinize uygun bir modelde kestirmeniz size sadece zaman kazandırmaz; onların her gün ısıya maruz kalmasını da önler. Böylece daha az ısıya maruz kalan saçlarınız gün geçtikçe sağlıklı bir görünüme kavuşur. Belirli aralıklarla kuaförünüzü ziyaret etmeyi ve saçlarınızın uçlarını kestirmeyi de ihmal etmeyin.

ISIDAN KORUYUN 

Her gün ısıya maruz kalan saçlar daha kolay kırılır. Bu da saçlarınızın matlaşmasına ve sağlıksız görünmesine neden olur. Saçlarınızı mümkün olduğunca ısıdan koruyun. Saç kurutma makinesiyle kurutmak yerine doğal yolla kurumasına müsaade edin. Şekillendirmeden önce ise ısıya karşı koruma sağlayan ürünlerle koruma altına almayı unutmayın.

TARAMAYI İHMAL ETMEYİN

Tarama işlemi, saç için büyük önem taşıyor. Tarayarak saçlarınızı, gün boyu maruz kaldığı tozdan ve kirden kurtarabilirsiniz. Ayrıca tarama sırasında kan akışı hızlanacağı ve saç yağı tüm saçınıza yayılacağı için saçlarınız sağlıkla ışıldar. Özellikle gece yatmadan önce saçlarınızı nazikçe tarayın. Saç fırçanızı da sık sık temizleyin.

MASAJ YAPIN

Belirli aralıklarla saç derinize masaj yaparak saçlarınızın sağlığını geri kazanmasına olanak tanıyın. Doğal yağlarla saç derinize yumuşak hareketlerle yapacağınız masaj, saç diplerinizde kan dolaşımının hızlanmasını sağlar ve bu da saçlarınızın sağlıklı ve bakımlı görünmesini kolaylaştırır.

SAĞLIKLI BESLENİN

Saçınıza dışarıdan uyguladığınız bakım işlemleri sağlıklı ve bakımlı saçlara kavuşmak için yeterli değil. Tüm bunların yanı sıra beslenmenize de dikkat etmeniz gerekiyor. Saçlarınızı içeriden beslemek için çinko, B12, folik asit, demir, biotin ve antioksidan yönünden zengin besinleri günlük beslenme rutininize dahil edin.

STRESTEN UZAK DURUN

Sağlıklı ve dengeli beslenmenin saç sağlığı bakımından önemine değinmişken stressiz bir yaşam tarzının önemini esgeçmek olmaz. Sağlıklı ve bakımlı saçlara kavuşmak için stresten mutlaka uzak durun. Bunun yanı sıra düzenli uyumaya da özen gösterin.
www.sporset.com

14 Kasım 2016 Pazartesi

Çam Ağacı Süslemek ve Çam Ağacı Süslemenin Tarihçesi

Son dönemlerde ülkemizde de yeni yılın gelişi ile birlikte giydirilmeye başlanan çam ağacı süsleme geleneği ilk olarak nerede, ne zaman ve nasıl başladı bilmek ister misiniz? Peki ya, yeni yılın adeta bir sembolü gibi olan çam ağaçlarının seçilmesinin ardındaki nedeni hiç mi merak etmediniz? Bu makalemde bu sorulara yanıtlar aradım. 
İşte, çam ağacı süslemek ve yılbaşında çam ağacı süslemenin tarihçesi…

Kökleri Pagan Dinine Dayanıyor

Çam ağacı süslemek bir diğer deyişle “Noel Ağacı” hazırlamak kökleri pagan dinine dayanan bir gelenek. Paganizm, temelinde “kadim doğa dinleri” olan spritüel bir yaşam tarzı. Paganlar doğanın kutsallığını kutsar ve doğadaki her şeyde izlerini gösteren o ilahiliğe saygı duyar ve sunarlar. İşte doğaya ve ilahi güce duyulan saygı ile geliştirilen “Noel Ağacı” geleneği de Pagan ritüellerinden biridir.
Çam ağacı, Paganların doğaya saygı duruşunun göstergesiyken, Çin ve Mısır ülkelerinde her dem yeşil kalan yaprakları ile ölümsüz yaşamın sembolü kabul edilmiş. Yani yeni bir yıla girerken bu ülkelerde çam ağacı, zamansızlığa vurgu yapmak niyetiyle süslenmeye başlanmış. Ayrıca Çinliler, Mısırlılar ve Yahudiler bu ölümsüzlüğü sembol eden ağaçların dallarından hazırlanan çelenkleri de kayıplarını uğurlarken kullanmayı tercih etmişler.
Doğudan esen çam ağacı rüzgarı Avrupa’da kendini farklı bir alışkanlığın ardından yılbaşına taşımış. Hıristiyanlığın benimsenmesinden evvel putperest bir inancı benimseyen Avrupalılarda yaygın olarak ağaca tapınma söz konusuymuş. Hıristiyanlığın ardından ağaçlar çeşitli geleneklerin kutlanması için süslenir olmuş.
İskandinavlarda çam ağacı süslemesi geleneği, Noel zamanında kuşlar için bir ağaç hazırlamak amacı ile süslenmesiyle başlamış. Ancak günümüze gelen asıl yeni yıl ağacı geleneğinin Almanlar tarafından başladığı söylenmekte. Almanlar, köknar ağacını, Adem ile Havva’nın gizemli hikayesine atfen elmalarla süsleyerek, özellikle kış tatil dönemlerinde evlerinin giriş ve içine yerleştirirlermiş. Zamanla ağacı süsleyen elmalar yerlerini ekmek, bisküvi gibi yiyeceklere bıraksa da amaç hep aynı kalmış.

Çam Ağaçlarının Süslenme Biçimleri

Çam ağaçlarının süslenme biçimleri de ülkeden ülkeye, inanıştan inanışa farklılık göstermiş. Mumlar, kağıt süsler, ışıklar, melekler, yıldızlar, renkli ve farklı materyallerle hazırlanmış süsler, ekmekler, kurabiyeler ve daha niceleri ağaç süslemesinde kullanılır olmuş.
Avrupa’ya yayılışı ile eş zamanlı Amerika’da da yaygınlaşan çam ağacı süsleme ritüelinin uygulamaya konuluş tarihi de ülkeler ve inanışlar açısından farklılık göstermiş. Ta ki günümüze kadar… Günümüzde yılbaşının ve Hıristiyanların Noel kutlamasının sembolü olan çam ağaçları; Kuzey Avrupa ülkelerinde günlerin uzamaya başladığını müjdeleyen 21 Aralık’ta, Almanya’da kış tatillerinin başlangıcında, Romalılar için doğanın doğuşu Mart ayında kutlamalar süslenen çam ağaçları eşliğinde yapılırmış.
Çam ağacının süslenmesi, yılbaşlarında çam ağacı süslemeyi bugün için herhangi bir dinle özdeş tutmak, her hangi bir inanışa mal etmek ya da bu bize has bir gelenek değil demek doğru bir yaklaşım değildir. Uygulama öncesi geçmişini bilmek ama bu keyifli geleneği de yaşamak sizin hakkınız…Dilediğiniz gibi çam ağaçlarınızı süsleyebilirsiniz.

11 Kasım 2016 Cuma

RENKYERİLERİN HAYATIMIZDAKİ YERİ

           www.sporset.com
  Rengin gerçekte ne olduğunu ve bizi her açıdan, ne kadar etkilediğini hiç düşündünüz mü? Ve eğer renkler, fiziksel, duygusal, zihinsel ve ruhsal dünyamızı derinden etkileyebilme gücüne sahiplerse, onları hayatımıza mutluluk getirmek veya sağlığımızı düzeltmek için kullanabiliriz.
  Renklerin Oluşumu: Renk, ışığın değişik dalga boylarının gözün retinasına ulaşması ile ortaya çıkan bir algılamadır. Bu algılama, ışığın maddeler üzerine çarpması ve kısmen yansıması nedeniyle çeşitlilik gösterir ki bunlar renk tonu veya renk olarak adlandırılır. Doğada kırmızı, sarı ve mavi olmak üzere üç ana renk vardır. Bu renklerin birbirleriyle ikili olarak eşit oranda karıştırılmasıyla da turuncu, yeşil ve mor ara renkleri elde edilir. Bu renklerden diğer renkler türetilir. Farklı renklerin farklı oranlarda karıştırılmasıyla birbirinden farklı milyonlarca renk oluşur.
  Renkler Bizi Çağırıyor…
Renklerle yaşarız hayatı. Duvarlarımızın, eşyalarımızın, çantamızın ya da kahve kupamızın bizi yansıtsın isteriz. O günkü ruh hâlimize göre giyiniriz fıstık yeşillerini, koyu kahveleri, vişne çürüklerini. Tatil düşlerimiz turkuaz mavisi, aşkımız pembedir. İş yerini canlı renklerle tasvir edenimiz çok azdır. Peki, başımızı çevirdiğimiz her şeyle bu kadar ilişkiliyken, acaba renkleri doğru kullanabiliyor muyuz? Doğrusuyla yanlışıyla kullandığımız renkler hayatımızı ne kadar etkiliyor?



  Renklerin bireylerin çeşitli psikolojik dürtü, güdü ve ihtiyaçları üzerine de etkili olduğu, yapılan çeşitli deneylerle ortaya çıkartılmıştır. Örneğin açlık duygusu üzerinde turuncu, kırmızı ve sarının iştah artırdığını; mavi, turkuaz ve yeşilin susuzluk duygusunu arttırdığı, kırmızının ve eflatunun cinsellik güdüsünü arttırdığı, pastel tonların annelik ve şefkat duygusunu çağrıştırdığı, mavi ve yeşilin sessizlik, sükunet duygusunu arttırdığı saptanmıştır. Yapılan çeşitli araştırmalarda, mor, kırmızı, altın sarısı ve siyah gibi renklerin prestije önem veren kişiler tarafından tercih edildiği görülmüştür.


  Renklerin, harekete geçirebilen, sakinleştirebilen, heyecanlandırabilen, rahatsız eden, dinginleştirebilen hatta üşüten ve ısıtan bir gücü vardır. Işığın yetersiz olduğu durumlarda hem bitkilerde hem de insanlarda çeşitli olumsuzlukların ortaya çıkması bilim adamlarını bu konu üzerinde çalışmaya yöneltmiştir. İnsan vücudunun ışığa tepki gösterdiği fark edilince ışık ve rengin insan üzerindeki etkisi bulunmaya çalışılmış, bu çalışmaların sonunda da ortaya renk terapisi çıkmıştır. Renkler çağrışımlarla duyguları anlatır. Dünyanın pek çok ülkesinde “renk bilim merkezi” vardır. Tokyo, Pekin, New York, Paris, Londra… Bu merkezlerde birtakım hastalıklar renklerle tedavi edilmektedir. Örneğin migren tedavisinde mor ve eflatun kullanılır. www.sporset.com
  Renklerin Psikolojik Etkileri, insanda meydana getirdikleri hislerle ilgilidir. Her renk insanda farklı duygular uyandırır. Kimi renkler insanı sakinleştirirken kimileri heyecanlandırır, bazı renkler kendine güveni arttırırken bazıları da içe kapanıklığı arttırabilmektedir. Birbirine yakın renklerin etkileri de birbirine benzemektedir.
Örneğin, sıcak renkler insanda sıcaklık hissi uyandırırken, soğuk renkler de bir serinlik ve soğukluk hissi uyandırır.
Renklerin insan üzerindeki etkileri, ruh ve sinir hastalıkları başta olmak üzere, çeşitli hastalıkların tedavisinde destekleyici olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, pazarlama, ekonomi ve siyaset gibi konularda da renklerin insan üzerindeki etkilerinden yararlanılmaktadır.

  Renkler nasıl bir etkiye sahip? İnsanları etkilemek için nerelerde kullanılıyor? 

Beyaz; İstikrarı, saflığı, masumiyeti, devamlılığı ve temizliği simgeler. Beyaz, ışığı yansıtır; bu nedenle de kullanıldığı ortamlarda ya da yazlık kıyafetlerde serinlik ve canlılık hissettirir.Turuncu; Neşe verici bir renktir. Parlak, canlı, cana yakın, dışa dönük, mutlu ve çocuksu bir karaktere sahiptir. Mor; Ruhsal dünyanın rengidir. Asilliği, dengeyi, kendine güveni, sakinleştirici ve dinlendirici duyguları pekiştirir. Nevrotik duyguları açığa çıkardığı, insanları bilinç altında korkuttuğu tespit edilen bir renktir. Kraliyet rengi olduğu için şıklığı ve zenginliği hatırlatır. Aynı zamanda esrarengiz, ruhani ve duygusal bir renktir. Mor, kırmızının heyecan ve seksiliği ile mavinin huzurunun karışımıdır.Kahverengi; Ağırbaşlılık, önderlik rengidir. Eğitim, öğretim, kültür, sanat emin olma ve sağlamlık duygularını pekiştirir. Teklifsiz. rahat bir renk olarak kabul edilir. Karşınızdakinin kendini resmiyetten uzak, rahat hissetmesini ve açılmasını sağlar. Toprakla bağlantılı bir renk olduğu için tutarlılık, süreklilik ve zenginlik çağrıştırır. Toprak renkleri genelde olumlu etki doğurur.

 Yapılan araştırmalar kahverengi giyinmiş insanlarla daha rahat konuşulduğunu ve bu insanla daha çabuk sohbet kurulduğunu ortaya koymuştur.Giysilerde kahverengi kullanmak bir yere bağlı olma ve gelecek için sağlanan ilişkiler kurma isteğini gösterir. İnsanlar bu rengin pozitif etkisi ile gerçekçi bir kişilik geliştirebilirler. Negatif etkisi ise değişken ve güvensiz bir yapı gösterir. Kahverengi insanlarda düzen duygusunu ve serbest duyguları harekete geçirir.Sarı; Akıl ve zeka rengidir. Güneş ışınlarının rengi olduğu için aydınlık ve sıcaktır. Umut, ilham ve yöneticilik duygularını pekiştirir. Geçiciliğin ve dikkati çekiciliğin ifadesidir. O yüzden bütün dünyada taksiler sarıdır.Sarı altının da rengi olduğu için kullanıldığı yerlere ve tasarımlara zenginlik, maddi değer, saltanat ve statü katar. Çin’de saltanatı ve imparatorluğu simgeler. Çünkü Çin hükümdarının tıpkı güneş gibi evrenin merkezinde olduğuna inanılır. 

O mutluluğun rengidir. Bulunduğu ortama coşku ve neşe katar. Sarı dışadönük, yenilikçi, yaratıcı, alternatifler üretebilen, ilgi çekmekten hoşlanan, neşeli, espiritüel, canlı, hareketli, kıpır kıpır insanların rengidir. 
Siyah;Uyum ve başarı rengidir. Sakin ve dingin olma duygularını pekiştirir. 
Güç ve bireysellik rengidir. Tabiatta bulunmayan ama en güçlü renktir. Tutku, hırs, inat ve muhalefet duygularında etkindir.Mercan; Pembe; Duygunun ve saf sevginin rengidir. Hayallerin, korunma duygusunun pekişmesinde etkindir. Devamlılık, merhamet, titizlik ve temizlik duygularını pekiştirir.Lacivert; 
kozmik bir renk olarak kabul edilir. Lacivert ve Koyu mavi ise en ciddi renktir. Bu yüzden polis ve pilot üniformalarında kullanılır.Yeşil; Güven rengidir. Paylaşma, cömertlik, huzur, istikrar, sakinlik, zihinsel ve duygusal benlikte etkindir. Yatak odası için de rahatlatıcı bir renktir. Çünkü; rahatlatıcı ve sakinleştiricidir. Tabiatla olan bağlantısından dolayı tazeliği ve şifayı  çağrıştırır.Mavi; sezgilerin rengidir. İç dinginliği, sevgi, huzur, sakinlik ve barış duygularını pekiştirir. Su ve havayla bağlantılı olduğu için her an hayatımızda var olması gereken ve her zaman orada olan bir renk gibi algılanır. Bu sebeple mavi güvenilir, sağlam, emin izlenimini verir.  Kırmızı; Canlandırıcı bir renktir, vücuttaki hipozun salgısını harekete geçirir. Daha hızlı nefes almayı sağlar ve kan basıncını, kalp atışlarını, adrenalin salgısını yükseltir. Bu reaksiyon sonucunda kırmızı; heyecan, yüksek enerjiyi ve motivasyonu çağrıştırır. Aynı zamanda en uyarıcı, seksi, dinamik, tutkulu ve dikkat çekici renktir. Özellikle dikkat çekmesi istenen satış noktalarında ve iştah uyandırdığı için gıda sektöründe kullanılır.Gri; Somut olarak akla sisi ve dumanı getirir. Aklaşmış gri saçlar “yaşlılığı” simgeler. Durgunlaştıran bir etkiye sahiptir. Sıkıntı, karamsarlık ve olgunluğu sembolize eder. Kesinlikle ciddiyeti ve ağırbaşlılığı temsil eder. 
İlgi çekmekten, göze çarpmaktan kaçınan insanların rengidir. Bunlar tarafsız, kararsız, hüzünlü, karamsar, sıkıntılı, meraktan yoksun, temkinli kişiliklerdir.
Giyimde renkler

Giysiler insanların kendilerini değişik şekilde ifade etmelerini sağlar. Renk dilinin çözümlenmesi ile her konuda genel renk durumumuzu görmemiz mümkündür. Rasgele renk kullanarak giyinmek kişiyi ruhsal ve psikolojik yönden kötü etkileyecektir. Çünkü yanlış kullanılan renkler kişinin kendi ile bağlantı kurmasını engeller. 
Giysilerin renkleri dört ayrı renk seti içerisinde sunulur. Kişiler bu setlerden birini kendilerine ait olduğunu hissederek kullanırlar. Giysiler vücudumuzu saran renk filtreleridir. İhtiyacımız olan renk enerjisini emmemizi sağlarken bunun miktarını da ayarlarlar. Kişilerin seçmiş olduğu giysi renkleri kişiler kişilikler hakkında da bilgi verir. 


Kırmızı: Daha enerjik daha dışa dönük kişilik yansıtır. Çok dikkat çekicidir. Kişiler bu rengi ihtiraslı ve hırslı oldukları takdirde kullanırlar. 
Turuncu: Enerji ve heyecan vericidir. Cesur ve maceracı bir anlatımı vardır. 
Sarı: Entelektüel kişilikleri ortaya koyar. Yönetim idare, zihin açıklığı ve dikkati simgeler. 
Yeşil: Dinlendirici, yatıştırıcı, dengeleyiciliği ve bilgeliği simgeler. 
Turkuvaz: insanlara karşı açık bir kişilik olduğunu simgeler. 
Mavi: Düzenin ve ruhsallığın ifadesidir. Huzur, barış ve sadeliği simgeler 
Mor: Kedine güven ve özgürlüğü simgeler. Kutsallık ve alçak gönüllülüğün habercisidir. 

İnsanlar renkli giysileri örtünmek için veya dikkat çekmeye yarayan bir araç olarak kullanırlar. Bunu sadece biriyle anlamak çok yanlıştır. Halbuki renklerin enerjilerinden giysilerde yararlanıldığı taktirde daha yapıcı ve üretken olabilirsiniz. Zira bunlar vücudumuzu saran renk filtreleri gibidirler. Fiziksel ve ruhsal yönden vücuda almamız gereken renk enerjisinin miktarını ayarlarlar.İnsanların giysilerinde seçtiği renkler, onların kişilikleri hakkında çok şey söyler. Ayrıca tercih edilen bu renkler kişilerin sağlıklı yaşamalarına yardımcı olurlar.

Bunları birkaç örnekle şöyle ifade edebiliriz:
- Sarı ve tonlarında giyilen giysiler şişmanlamaya,
- Kırmızı renkli iç çamaşırları, cinsel içgüdünün artmasına,
- Lacivert ve mor tonları ciddiyete ve düşünme yeteneğinin artmasına,
- Yeşil ve tonları sükûnet ve kalp huzuruna,
- Mavi ve tonları rahatlık ve iç huzuruna,


- Mor ve tonları ise insan ufkunun açılıp beyin fonksiyonlarının normal çalışmasına ve dış etkilerden etkilenmemeye yardımcı olur. www.sporset.com  

24 Ağustos 2016 Çarşamba

Sevgili okurlar  ağır ve  uygunsuz  sırt çantaları  çocuklarda  ciddi bel-sırt ağrıları ve  sağlık sorunlarına  yol açıyor.

www.sporset.com

Aslında İngilizce’de bu sağlık sorunu “back pain” yani “arka ağrısı şeklinde tek bir kelimeyle ifade edilebilmekte iken, bizde bunun tam bir karşılığı olmadığından Türkçe tıpta bu sorun bel-sırt ağrısı olarak anılmaktadır. Çocuklardaki bel ve sırt ağrıları erişkinlere göre daha ciddiye alınmalıdır. Çünkü çocuklardaki bel ağrıları önemli bir hastalığın habercisi olabilir.
Çocuklarda bu sorunun nadir olduğu düşünülmekle birlikte, toplum içine yapılan anketler bu sorunun %30’lara varan sıklıklara ulaştığını göstermiştir. Tabii ki bu sıklık yaş ilerledikçe artmaktadır.
Çocuklarda bel-sırt ağrısının sebebi duruş bozuklukları gibi mekanik faktörlerden, tümör gibi ciddi hastalıklara kadar giden çok geniş bir yelpazeyi içerir. Hiçbir nedenin bulunamadığı çocuklarda da psikolojik faktörler, yalnız-mutsuz, sevgisiz büyüyen çocuklar akla gelmelidir.
Çocuklarda bel-sırt ağrılarında en sık rastladığımız basit sebepleri sayarsak, sportif zorlanmalar, uygunsuz ağır sırt çantalarının taşınması ve uygunsuz pozisyonlarda uzun süre oturma olarak sıralanabilir.
Okulların  açılma  tarihinin  yaklaştığı  şu  günlerde ben sizlere  daha  çok  konunun  okulla  ilgili olan  kısmını  aktarmak  istiyorum. Diğer  nedenler için Doktoramcam.com sitemizi  ziyaret  edebilirsiniz. 
İlköğretim dönemin başı olan 1-5 sınıf dönemi, çocukların büyüme-gelişmesinin hızlı olduğu bir dönem olup, bu dönemde ağır işlerde çalışma, çeşitli hastalıklar büyümeyi olumsuz etkileyebilir. Bu dönemde uygunsuz pozisyonlarda uzun süre oturma, vücut yapısını bozacak şekilde uygunsuz, bir de ağır sırt çantalarının taşınması vücudun duruş şeklinde olumsuz değişikliklere yol açarak, kalıcı şekil bozukluklarına yol açabilir.
Sırt çantası kullanan çocuklarda sırtta rahatsızlık ve ağrı çok sık rastlanan bir durumdur. Ağır sırt çantaları taşımak omuz ve sırta binen yükü arttırarak, kaslarda yetersizlik ve hasarlara neden olabilir. Ve sonuçta bu çocuklar erken yaşta, kötü duruş pozisyonuna sahip veya kambur yürüyen bireyler haline gelebilirler.
Sırt çantası taşımaya bağlı sorunları önleyebilmek için, öncelikle çanta boyutları çocuğa uygun olmalıdır, çanta  konusunda  dikkat  edilmesi  gereken  hususlar  aşağıda  sıralanmıştır:
Sırt  çantası  taşırken  dikkat  edilmesi gerekenler
Ne çok büyük, ne de çok küçük olmamalıdır.
Kalça kayışı kullanımı, ağır çantalar yüzünden bele binecek yükün azalmasına katkıda bulunabilir.
Arka kısmı yumuşak, kayışları geniş ve yumuşak çanta kullanılmalıdır.
Sırt çantasının her iki kayışı birlikte kullanılmalı ve belin 4-5 cm yukarısında duracak şekilde ayarlanmalıdır. Özellikle çantanın tek omuza asılması ciddi sorunlara yol açabilir.
Sırt çantasının içindeki ağırlık eşit olarak dağıtılmalı, çantanın sırta asıldığında bir taraf doğru eğilmemesi gerekmektedir.
Sırt çantalarının düzenli ve cep ve fermuarları kapalı bir şekilde taşınması uygundur.
Çanta ağırlığı çocuğun ağırlığının %10’unu, en fazla %15’ini geçmemelidir. Mümkünse tekerlekli çanta kullanımı da önerilebilir.
Öğretmenle işbirliği yapılarak, gereksiz kitapların okulda bırakılabileceği bir dolap ortamının sağlanması, bu imkanın olmadığı durumlarda maddi imkanlar çerçevesinde eğer mümkünse ağır bazı kitapların 2. bir tanesinin evde de bulundurulması, haftalık ders programlarının etkin kullanımı gibi bazı yöntemler uygulanarak çanta yükü hafifletilebilir.
Okul çocuklarında bel-sırt  ağrısının  diğer  sebepleri
Çocukluk çağında bel-sırt ağrılarının diğer önemli ve de sık rastladığımız bir sebebi de uzun süre uygunsuz pozisyonlarda oturmaktır. Özelikle uygun olmayan masa-sandalye ikilisi bu duruma yol açmaktadır. Günümüzde giderek daha sık rastladığımız uygun yükseklikte olmayan bilgisayar masaları ve klavye taşıyıcıları, ekran ve klavyenin aynı düzlemde bulunmaması ve bu ortamlarda uzun süre çalışma ve maalesef çok uzun saatler bilgisayarda oyun oynamak, internette gezinmek, arkadaşlarla yazışmak gibi çağımızın dertleri çocuklarda ciddi bel-sırt ağrılarına ve ileride düzeltilemeyen şekil bozuklularına yol açabilir. Bu tür aktiviteleri kısıtlamak, aralarda mola verilmesini sağlamak, molalar sırasında tutulmuş kasları açacak, çok zorlamayan germe egzersizlerinin yapılması bu tür sorunları azaltacaktır. www.sporset.com

23 Ağustos 2016 Salı

www.sporset.com


Bahar aylarının gelmesi ve yaz mevsimine yaklaştığımız şu günlerde pek çoğumuz için merak konularından biri de ilkbahar ve yaz mevsiminde ayakların modasının nasıl olacağı yönünde. “Dost başa, düşman ayağa bakar” söyleminden hareketle düşman çatlatacak ilkbahar-yaz 5 ayakkabı trendini sizler için hazırladım…

Ayakkabı modasını takip edebileceğiniz pekçok online mağazanın indiirm kuponları tikokupon.com üzerinden ücretsiz paylaşılıyor. Ayakkabı ve şık sandaletlerin bulunduğu ayakkabı mağazası işte bu ayakkabı söz konusu siteler arasında ve şık modeller içeriyor.

İlkbahar-Yaz modasında 70’lere dönüş sinyalinin verildiğine bir önceki yazımda değinmiştim. Ayakkabı dünyasında da durum farklı değil. Bu sezon birbirinden şık dolgu topuk ayakkabılar ilk trend olarak karşımıza çıkıyor. Tamamen 70’lerin rüzgarını günümüze taşıyan bu dolgu topuk ayakkabıların en önemli özelliği platformların ahşap ağırlıklı malzemeler ile tamamlanmış olması. Dolgu topuk diye de adlandırılan bu akım, ayakkabı modasında bir farklı özelliği ile de vitrinlerdeki yerini alıyor. Platform ve Flatform olmak üzere iki tarzda tasarlanan dolgu topuklar parmak ucunda yürümeyi sevenler kadar sevmeyenleri de düşünmüş. Bahar mevsiminin ahşap, doğal ve odunsu yapısı ile tamamen örtüşen bu tarz, parmakları ucunda yükselmeyi seven ve yüksek topuklardan vazgeçemeyenler için olduğu gibi yüksel platform seven ancak yüksek topuk tercih etmeyenler için de hazırlanan birbirinden şık modellerle satışa sunuluyor.

İlkbahar-Yaz Ayakkabı Modasının dikkat çeken bir diğer akımı, çok renkli ayakkabı koleksiyonları...  “Colour Blocking Trend” olarak adlandırılan bu koleksiyonda çarpıcı renklerin birbiri ile kombinasyonunu görmek mümkün. Mercan kırmızısından, turkuaza, parlak sarılardan, yeşilin bin bir tonuna uzanan geniş yelpazede renklerle tasarlanan bu renk sınırlaması olmayan trend ile bu ilkbahar yazı tam da mevsiminin coşkusunda yaşamak mümkün.

İlkbahar-Yaz Ayakkabı Modasına damgasını vuran 3. akım ise yine 70’lerin esintilerinden biri olan espadriller. Hem düz hem de topuklu olarak hazırlanan espadriller rahat, dayanıklı, kullanışlı ve son derece de trendy tasarımları ile vitrinlerdeki yerlerini çoktan aldılar. Tasarımı espadriller bohem bir tarzı benimseyen ya da modern ile bohemi kombinlemekten hoşlananlar için son derece ideal…

İlkbahar-Yaz Ayakkabı Modasının en aykırı trendi hiç kuşku yok ki mokasen olarak da bilinen “Loafer”lar… Mokasen’lerin herkese hitap ettiğini söylenemez ancak yeni sezonun modelleri mokasenler eğer doğru kıyafet seçimi ile birlikte kullanılırsa çok da farklı bir tarzı yansıttığı gerçek. Daha çok erkeksi bir görünüm sergileyen mokasenler, sofistike bir yaklaşımı tercih edenlerin doğru kullanımıyla oldukça iddialı bir tarzı sokaklara taşıyacak gibi görünüyor.

Son olarak her ilkbahar yaz döneminde olduğu gibi vazgeçilmez bir trend olan sandaletler geniş yelpazeli seçenekleri ve her zevke hitap edecek tasarımları ile vitrinlerdeki yerini alıyor. Güneşin parlamaya başladığı günlerde ayaklara taze hava ve enerji yükleyecek sandaletlere kim hayır diyebilir ki? www.sporset.com

22 Ağustos 2016 Pazartesi


Alışveriş kuponları, internetten yapılan alışverişlerde en çok ilgi gören kampanya aracı haline gelmiş durumda. Sisteme kısa sürede alışan tüketici, indirim sağlayan bu kuponlar sayesinde artık zahmetsiz,fazla zaman ayırmadan ve cesurca almak isteği ürünü satın alabiliyor. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de son yıllarda rağbet gören online alışveriş siteleri, tüketicinin karşısına yeni alternatiflerle de çıkmaya başladı. Tüketiciye bilgisayar başından kalkmadan alışveriş keyfi yaşatan bu siteler, bugüne kadar bedava kargo, ikincisi bedava ve yüzde 90’a varan indirim uygulamalarıyla da dikkat çekiyordu. Ancak yeni sistem artık internet dünyasına yakışır bir süratlilikte hizmet sağlayan bir kampanya metodu yarattı. Bu yeni metodun adı ise’ İndirim Kupon Kodları’… Bu kodlar sayesinde müşteri, alışveriş esnasında özel indirimlerden kolaylıkla yararlanabiliyor.

Alışveriş Kuponları, internetten yapılan alışverişlerde en çok ilgi  gören kampanya aracı haline gelmiş durumda. Sisteme kısa sürede alışan tüketici, indirim sağlayan bu kuponlar sayesinde artık zahmetsiz,fazla zaman ayırmadan ve cesurca almak isteği ürünü satın alabiliyor.

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de son yıllarda rağbet gören online alışveriş siteleri, tüketicinin karşısına yeni alternatiflerle de çıkmaya başladı. Tüketiciye bilgisayar başından kalkmadan alışveriş keyfi yaşatan bu siteler, bugüne kadar bedava kargo,  ikincisi bedava ve yüzde 90’a varan indirim uygulamalarıyla da dikkat çekiyordu. Ancak yeni sistem artık internet dünyasına yakışır bir süratlilikte hizmet sağlayan bir kampanya metodu yarattı. Bu yeni metodun adı ise’ İndirim Kupon Kodları’… Bu kodlar sayesinde müşteri, alışveriş esnasında özel indirimlerden kolaylıkla yararlanabiliyor.

Büyük rekabetin yaşandığı internet mağazalarında her an indirim ve fırsatlarla karşılaşmak mümkün. Bedava kargo, yüzde 90 indirim, ikincisi bedava, gibi müşteri çekmek için yapılan kampanyalar adeta tüketicinin başını döndürüyor. Hal böyle olunca tüketici de kendini bilgisayarın başında “en ucuzunu” nasıl alırım düşüncesiyle bulabiliyor. İşte, tüketiciyi bu karmaşık kampanya sisteminden kurtarmak ve gerçek indirim keyfini yaşatmak için birkaç yıldır internet mağazalarında uygulanan ve büyük rağbet gören ‘İndirim Kupon Kodları’ ya da ‘Online Alışveriş Kuponları’, hem tüketiciye hem de satıcıya büyük kolaylık sağlıyor.Hal böyle olunca indirim kuponu dağıtan sitelerin de sayıları azımsanmayacak şekilde artmaya başladı.Bun sitelerden biri olan guncelkupon.com Türkiye’nin önde gelen alışveriş sitelerinde kullanabileceğiniz indirim kupon kodlarını tüketicinin istifadesine sunmaktadır.

SİSTEM NASIL ÇALIŞIYOR?
İndirim Kupon Kodu sistemini kısaca anlatmak gerekirse; belirli dönemler için yada özel günlerde, markalar, tüketinin istisadesine sunmak için, promosyon kodu, indirim kuponu,hediye çeki,kupon kodları, gibi şeçitli tanıtım ürünleri hazırlamaktadır.

Hazırlana eksta fırsat kampanyalarından tüketicinin haberdar olması ve isterse kullanması için, özel kodlar aracılığıyla yayına sunan ve bu kodların alışveriş esnasında kullanılmasıyla özel indirim almasını sağlayan bir sistem.

Hepimiz bildiği pek çok ünlü firma iş ortaklığı yaptığı kupon dağıtım sitesine özel kodlar hazırlayarak alışveriş esnasında yayınlanan kodun kupon kodu bölümüne yazarak anında ekstra indirim kazanması sağlanmaktadır.

Örneğin; öğretmenler günü için çiçek almaya karar verdiniz; markalar arasında gezinirken bir çoğunun indirimli ürün sattığını gördünüz ama bir türlü karar veremediniz. Tek yapmanız gereken arama motoruna mağazanın da isminin geçtiği “… indirim kuponu” yazmak olacaktır. Arama listesinden karşınıza guncelkupon.com  adlı site çıktı ve sayfaya giriş yaptınız. Buradaki bilgilerde dikkat etmeniz gereken ne kadar indirim aldığınız, kupon kodunun süresi ve hangi ürünler için geçerli olduğudur. Bir diğer husus da kupon kodunu kullanmadan önce benzer kategorilerde aynı ürünü satan sitelerin kupon kodlarını incelemeniz; böylelikle size en çok indirim yapan siteden alışverişinizi yapmış olursunuz.

MAĞAZALAR DA SİSTEMDEN MEMNUN
İndirim kuponları ile artık tüketici artık daha cesur bir şekilde almak isteği ürüne yaklaşabiliyor. Bu durumdan online mağazalar memnun olmuşa benziyor ki dönemsel olarak ya da özel günler için kupon kodu dağıtıyor. Kupon kodlarına ulaşmak için tüketici ya mağaza mağaza dolaşacak ve aradığı indirim kuponunu böyle bulacak ya da daha kısa bir yol olan ve amaçları tüketiciyi bu zahmetten kurtarmak olan indirim kuponlarının yayınlandığı sitelere göz atacak. Hemen hemen online alışverişin gerçekleştiği bütün mağazaların indirim kupon kodları bu sitelerden bulunabiliyor.

İndirim kuponu kullanımı, online alışverişte Türkiye için birkaç yıldır kullanılan bir kavram olsa da uluslararası platformlarda çok uzun yıllardır tercih edilen bir sistem. Öyle ki; giyimden, elektroniğe ve hatta gıdaya kadar pek çok alanda kupon kodu uygulamasını görmek mümkün olmaktadır. Güvenli olması, herhangi bir ücret ya da üyelik gerektirmemesi ve karşılığının hemen alınıyor olması sektörün gelişip büyümesine de büyük katkı sağlıyor. www.sporset.com

13 Ağustos 2016 Cumartesi

Sezon Trendleri, Sezon İndirimleri ve Alışveriş Sırları

 

İlkbahar-yaz sezonunun açılmasına az kaldı Yenilenen vitrinler tüm coşkusu ile baharın gelişini müjdelerken yaz trendlerine dair de hem ipuçları veriyor hem de hazırlık zamanını hatırlatıyor. Peki, sezonun el yakan fiyatlarına inat indirimli alışveriş yaparak nasıl dolabınızı yenilersiniz?

www.sporset.com  Sayesinde. Yeni sezonun trend renkleriyle kombinlenmiş İlkbahar ve yaz koleksiyonları birer ikişer vitrinlere taşınırken, etiketler üzerinden sıralanan rakamlar da hevesinizi kursağınızda bırakmaz İndirimli alışveriş seçeneklerini değerlendirerek hem sezon trendlerini yakalayabilir hem de dilediğiniz kadar çok parçayı bir parça fiyatına www.sporset.com’dan satın alarak dolabınızı baştan aşağı yenileyebilirsiniz.
Nasıl mı?
Günümüzde indirim fırsatları sunan www.sporset.com gibi bir özel alışveriş sitesi var. Bu alışveriş sitesi, kapalı üyelik sistemi ile hareket ediyor ve üyelerine dünyaca ünlü markaları son derece indirimli fiyatlarla sunuyor. Satışa sunulan ürünlerin pek çoğu yeni sezon trendlerinden oluşan koleksiyonlar. Bu koleksiyonlara ek, bir önceki sezondan yeni sezona taşınan ürünler de var. İşte değerlendirmeye alacağımız ürünler tam da bunlar.

Özellikle şubat, mart gibi erken sezon aylarında bu indirim fırsatlarını yakalamak daha da kolay. Peki, bir önceki sezon ürünleri ile bu yılın modasını nasıl yakalayacağız? Cevabı basit bu dönem alışverişlerimizde tercihlerimizi dönemsiz yani her dem moda olan ürünlerden yana kullanacağız. Örneğin; bir kot etek ya da kot şort hemen her yaz kreasyonunda dolabımızda yer vermemiz gereken parçalardan. Bu seçenekleri yeni sezonda satın almaya kalktığınızda şu anda yapacağınız alışverişin en az 5 katı bir bedel ödememiz söz konusu olacaktır.

Trend ürünleri takip ederken aynı zamanda fiyatları da görebileceğiniz alışveriş kulüpleri mevcut. Üstelik bulunan www.sporset.com ‘da  indirim kuponları ile ekstra indiirm alarak sipariş verilebiliyor. En çok takip edilenler arasında sporset  indirimleri  sezon trendlerini ve kampanyalarını süre limitli olarak takip edebilirsiniz.

Sezon Trendleri İçin İndirimli Alışverişin Sırları

1- Siyah ve beyaz her dönemin rengi. Siyah-beyaz kombinasyonları ile tasarlanmış penye elbiseler, t-shirt’ler, şort ve eteklerı indirimli alışveriş fırsatları arasından her zaman için tercih edebilirsiniz.
2- Yeni sezonun trend renklerinin ne olduğunu önceden bilmek de size büyük avantaj sağlayacaktır. Özellikle t-shirt, atlet, sweatshirt gibi üst beden giyim parçalarının seçimini yeni sezon renklerinden yapabilirsiniz.

3- Alışveriş yaparken vücudunuzu tanımak önemlidir. Böylece doğru beden ölçüsü seçebilir, fotoğrafta gördüğünüz modellerin kendinize
www.sporset.com sayesinde  uygunluğunu hayal edebilirsiniz.